BABAN VARSA HEP ÇOCUKSUN/FATİH TEZCE
Kitabın girişinde belirtildiği üzere, şiire küsmüş ve daha sonra şiire barışmış bir şairin şiirlerini okuyorsunuz Arta Kalan’da. Bir çırpıda okuduğum şiirlerden sonra ben de aynı düşünceye kapıldım: İyi ki şiirle barışmış da bizlere böylesi güzel şiirlerini okumamıza imkân sağlamış Hümeyra Yargıcı.
Çıra Edebiyat İlk Kitaplar Dizisinden çıkan Arta Kalan, 44 sayfa 31 şiirden oluşmuş. Rakamların özel bir anlamı var mıdır, bunu bilemiyoruz. Şairler duygularını bazen sayfa sayısına veya şiir sayılarına emanet edebilirler.
Yeri gelmişken Çıra Yayınlarına bir parantez açmak isterim. Şakir Kurtulmuş editörlüğünde birbirinden lezzetli pek çok kitap çıktı gün yüzüne. İlklere olan hayranlığımdan olsa gerek fırsat buldukça alıp okuyorum bu kitapları. Sanıyorum Çıra etiketiyle ortaya mis gibi güzel kokular yayılmaya devam edecek.
Kitabımıza tekrar dönelim. “Baban varsa hep çocuksun” dizesi seksenli ya da doksanlı yılların kokusunu getirdi de attı kucağıma. Şekerli ekmek gibi müthiş bir tadı da ben annelerimiz diye yorumladım. Yine aynı yılların kollarına bıraktım kendimi. Bilmem, yanıldım mı?
Aynı kuşağın şairlerinin şiirlerini okudukça kendi yazdığınız şiirleri okumuş gibi olursunuz. Coğrafi olarak farklı şehirlerde yaşanmış da olsa, bu şairlerin dertleri aynıdır çünkü. Belki de Arta Kalan’ı bir çırpıda okumamın sebebi budur.
Şiirlerini nitelikli dergilerde okuduğumuz Hümeyra Yargıcı, bir dönem benim genel yayın yönetmeni olduğum ve Recep Şen, Ahmet Kafkas, Yılmaz Yetiş ve Musa Aydoğdu’dan oluşan yayın kurulunca büyük bir özveri ile yayımlanan Maarifhane Dergisini de beslemişti. Şiirleri ırmaklar gibi akıcı olan şairimizin pınarının kurumayacağından bu kitabı okuduktan sonra emin olabiliriz.
Şiir pınarları demişken Cemal Süreya’yı buraya almak isterim. Müjgân şiirimin esin kaynağı Cemal Süreya’dır çünkü. Bir pazar sabahı Cemal Süreya şiirlerini okuduktan sonra kendiliğinden dökülen cümlelerle oluşmuştu Müjgân şiirim. Yine aynı şekilde Eleni isimli şiirim de böylesi bir ortamda ama farklı bir şairin şiirini okuduktan sonra ortaya serilivermişti. Hümeyra Yargıcı’nın şiirlerini okuduktan sonra da ortaya başka başka yeni şiirler çıkacağına inanıyorum.
Ağustos, şekerli ekmek, baba, ayna, bulut, rüzgâr gibi bilindik ama bu kitapta kulağı hiç tırmalamayan kelimelerle birlikte, bir evin çatısını örer gibi şiirlerin hemen hemen tümü üzerinde çok güzel duran tasvirler, alın bu kitabı okuyun diye bağırıyor okuyucuya.
Alın bu kitabı okuyun. Şiire başlamış ya da yeni başlayacak ya da başlamak için gün sayan herkesin okuması gereken şiirler bunlar. Çok da güzel duruyor bu kitap kapağının içinde. Ve okunmak için gün sayıyor.
Arta Kalan, Hümeyra Yargıcı’nın ilk şiir kitabı. Ancak ilk değilmiş gibi, sanki bu şiirler hepimizin içinde bir yerde duruyormuş gibi.
Bazı kitaplar vardır ki sizi şiire davet eder. Arta Kalan da öyle bir kitap. Kitap sizi şiire çağırıyor, gelmeyecek misiniz?
Fatih TEZCE