DENEMELER
DENEMELER
avatar
09 Temmuz, 2021
996 gösterim

BU CİHAN CEHENNEMİNİ SEKİZ UÇMAĞ EDE BİR SÖZ / Recep ŞEN / Genel Yayın Yönetmeni

Değerli okurlarımız, üçüncü sayımızla huzurlarınızdayız. Bu sayımızda aksiyoner Türkmen dervişi, mutasavvıf şairimiz Yunus Emre ile yani “Bizim Yunus’la” merhaba diyoruz sizlere.

Yunus Emre bizim sesimizi, bizim hissiyatımızı en güzel şekilde ifade eden gönlü hakikatle dolu ender kıymetlerimizdendir. O, yurt tuttuğumuz bu toprakları aşkla, irfanla mayalayan bir alperendi. Gönül tezgâhında aşkla dokuduğu hikmet kumaşını Anadolu’dan tüm dünyaya sundu. O, sözlerini vahyin süzgecinden geçirip, hayatında bizzat yaşayarak insanları birliğe çağırdı. Türkçe söyledi mesajını ve Türkçeye hayat verdi. Güzel dilimizi aşk ve irfan dili haline getirdi. Bu aziz milletin geleceğini, gazi erenler yolunun edep erkânını gözeterek aşkla inşa etti.

Hoca Ahmet Yesevi ile başlayan hikmet geleneğimiz Yunus’un aşka çağıran şiirleriyle yedi asırdır gönül dünyamızın kubbesinde çınlamaya devam ediyor. Biz onu çok sevdik, kendimizden bildik. Onun için Can Yunus dedik, Yâren Yunus dedik, Bizim Yunus dedik. Şiirleri dilimizde ilahi olup söylendi asırlarca. İsmi isim oldu çocuklarımıza. Söylediği hikmetlerden ilham aldı şairlerimiz. Bize ışık oldu, kılavuz oldu, mürşid oldu. Onu her okuyuşumuzda yeni manalar doğdu gönlümüze ve bizi kendisine meftun etti.

Benim dilim kuş dilidir / Benim ilim dost ilidir /

Ben bülbülem dost gülümdür / Bilin gülüm solmaz benim

Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılışı ve Osmanlı’nın tarih sahnesine çıkmaya başladığı dönemde yaşamıştır Yunus Emre. Özellikle Haçlı Seferleri, Moğol istilası ve iç isyanların doğurduğu sosyal, siyasi ve dini sahada ortaya çıkan karmaşa toplumsal yapımızı bozmaya başlamıştı. Şehirlerimizde olduğu gibi insanımızın gönül ve zihin dünyasında da derin yaralar açmıştı bu kaotik ortam. İşte Yunus Emre böyle bir atmosferde kırık gönüllerin tamirine, umudunu yitirmiş yüzlerin tebessümüne, yıkılan hanelerin onarılmasına, bozulan birliğin yeniden inşasına vesile olmuştur. Geleceğe emin adımlarla yürüyebilmek için hem tarih hem de gönül gözüyle bu dönemi iyi okumak ve anlamak zorundayız.

Derdimiz bu toprağın yetiştirdiği Türkmen dervişi Yunus’tan hakkıyla istifade edebilmek. Yunus Emre sayfalara sığamayacak kadar büyük bir derya. Hududu olmayan aşk deryası. Biz de âcizane o deryadan bir damlacık nûş edebilirsek kendimizi bahtiyar addederiz. Hepimiz onun dizinin dibinde, ondan ilham almaya gayret eden Yunus mektebinin öğrencileriyiz. Bu gaye ile üçüncü sayımıza emek veren birbirinden değerli kalemlere teşekkür ediyor, Yunus ikliminde bu âleme hoş bir avaz bırakabilmeyi arzuluyoruz.

Selam ve muhabbetlerimizle, hoşça bakın zatınıza.

 Recep ŞEN / Genel Yayın Yönetmeni