AYNA/ERCAN SAĞLAM
öylece bakıp kaldın ömrünün aynasına
bir ayna ki yıpranmış, kırık dökük, upuzun
o gümrah gençliğini hiç uğruna harcadın
nasıl oldu da kırdın tellerini kopuzun
söylemiştim o kadar, bilmen gerekiyordu
hangisini dinledin, ne yaptın kayda değer
sabah güneş doğmadan sefere çıkan ordu
dağılırmış her akşam sıkı tutmazsan eğer
bir tohum kabarcığa, bir kabarcık bir güle
gördün nasıl dönüşür, gün sonunda anladın
kapattın parantezi, mühür vurdun virgüle
noktaladın cümleyi, her şeyi planladın!
kalsa sarılacaktın, gitti sen git demeden
bir an bile durmadı, elinden kaçtı çabuk
omzundaki kuşlara yol verdin istemeden
dizinde, dizlerinde yaraya döndü kabuk
iyi ki bilmiyorsun, meğer ki vera' varmış
yaşamakmış boş yere göğsünde saklı duran
boşa yazık etmişsin, boşa koysan dolarmış
bir yıldız rüzgarıymış tende gülü solduran
yaşarken hiç bilmedin, sesine titri veren
çatlayan tohum kadar tedbirsiz olan neydi
ne oldu da kurudu bahçende yediveren
ağzı olsa, konuşsa, bir karşılık verseydi
ne zaman bacakların gövdeni taşıyamaz
o zaman yola çık ve yürü bu caddelerde
var gücünle bağırsan bile kimse duyamaz
bir ayna bulur seni düşüp kaldığın yerde
bir ayna ki yıpranmış, kırık dökük, upuzun
o gümrah gençliğini hiç uğruna harcadın
nasıl oldu da kırdın tellerini kopuzun
söylemiştim o kadar, bilmen gerekiyordu
hangisini dinledin, ne yaptın kayda değer
sabah güneş doğmadan sefere çıkan ordu
dağılırmış her akşam sıkı tutmazsan eğer
bir tohum kabarcığa, bir kabarcık bir güle
gördün nasıl dönüşür, gün sonunda anladın
kapattın parantezi, mühür vurdun virgüle
noktaladın cümleyi, her şeyi planladın!
kalsa sarılacaktın, gitti sen git demeden
bir an bile durmadı, elinden kaçtı çabuk
omzundaki kuşlara yol verdin istemeden
dizinde, dizlerinde yaraya döndü kabuk
iyi ki bilmiyorsun, meğer ki vera' varmış
yaşamakmış boş yere göğsünde saklı duran
boşa yazık etmişsin, boşa koysan dolarmış
bir yıldız rüzgarıymış tende gülü solduran
yaşarken hiç bilmedin, sesine titri veren
çatlayan tohum kadar tedbirsiz olan neydi
ne oldu da kurudu bahçende yediveren
ağzı olsa, konuşsa, bir karşılık verseydi
ne zaman bacakların gövdeni taşıyamaz
o zaman yola çık ve yürü bu caddelerde
var gücünle bağırsan bile kimse duyamaz
bir ayna bulur seni düşüp kaldığın yerde
Ercan SAĞLAM