GÖÇ VAKTİ / Recep ŞEN
güz kurusu çalılar tutuşuverdi birden
aşkı sarmaşık bilen adamın ellerinde
şiir yangını sardı ovayı her yer alaz
gökten bulut toplayan ırmaklar da tutuştu
bu aşkın alazında kıvrım kıvrım akarak
âşıklarla söyleşti avare akan sular
her sabah kıyısında düşlerini yıkadı
ermiş kulübesinde güne uyanan adam
kırdı ritim tutmayan bağlamanın telini
yeşermeyen dalları budadı ağacından
kaldırıp attı aşksız sözcüklerini suya
elinde kalburuyla suyu elerken meczup
ikindi yağmurudur şimdi usulca yağan
ve toprağın bağrında körpe çiçek misali
bir erenin aydınlık hayalidir boy veren
ey Pir-i Mugân artık dönelim içimize
şimdi yayla kuzusu gibi göçme zamanı
yanılgılar çağından sessiz ve habersizce
bana göçmeyi öğret sevmeyi öğret bana
yüreğinden yakala tut bu haylaz çocuğu
koyma çağ yangınının kızılca mahşerinde
yarılsın ortadan Nil yeni yollar açılsın
demirden ayakkabı eskitsin ayağında
heybesinde azığı sevgi olan yolcular
Recep ŞEN