BARIŞ VE KARDEŞLİK TÜRKÜSÜ / M. Nihat MALKOÇ
Habil'in torunuyuz, Kabil anlamaz bizi
İnsanlık gönderinde allarımız var bizim
Kardeşlik ikliminde bahar eyledik güzü
Menzili barış olan yollarımız var bizim
Allah bir, Muhammed bir, selâmettir ahiri
Dostluğa omuz verir bu dünyanın mahiri
İnsanlık bir Zühre'dir, bizler onun Tahir'i
Bir eşkinden bin veren dallarımız var bizim
Muhabbet deryasında arınırız kirlerden
İstikamet alırız; Hak yoldaşı pirlerden
Hakikate ram olan, uzak durur şerlerden
Peteğimizden sızan ballarımız var bizim
Güneşin doğduğunu, görmeyenler bilemez
Gönüller bir Kâbe'dir, girmeyenler bilemez
Hakikatin sırrını, ermeyenler bilemez
Yunusça, Mevlânaca hâllerimiz var bizim
Sevgiye inanırız, nefreti taşlarız biz
Hakikat göklerinde uçuşan kuşlarız biz
Bu selâmet yurdunda bir ömür kışlarız biz
Kardeşliğe uzanan kollarımız var bizim
Âdem ortak atamız, ayrı gayri bilmeyiz
Düşeni kaldırırız, ağlayana gülmeyiz
Hakikat düşmanının oyununa gelmeyiz
Sevgiye geçit veren bellerimiz var bizim
İnsanlık bir elmadır, kadın öbür yarısı
Can yumurta misali, kadın onun sarısı
Bu dünya bir kovandır, kadın ana arısı
Başka il'e benzemez illerimiz var bizim
Sevgiye ulaşmayan yollardan uzağız biz
Kenetlenmekten aciz kollardan uzağız biz
Barışa inanmayan kullardan uzağız biz
Hakikati söyleyen dillerimiz var bizim
Sabrı musibetlere gem eyleriz bir ömür
Sevgiyi gönüllere dem eyleriz bir ömür
Aşkı kör karanlığa şem eyleriz bir ömür
Gönül bahçelerinde güllerimiz var bizim
M. NİHAT MALKOÇ