DENEMELER
DENEMELER
avatar
22 Mart, 2021
875 gösterim

HALLERDEN BİR HALDİR İLKBAHAR / Ramiz AYDIN

İnsan, kâinat ve hakikat hallerden ibarettir.

Yaşamayı hak ettiğimiz hayat da bir ahval demetidir.

Ahvalden anlamaktır hayatın hakikatlerini anlamak, hayatın hallerini anlamak insan hallerini anlamanın da yollarındandır.

Ahvalin esrarına ermek olgunluk, olgunluk ruhun dinginliğidir.

Hayata tek gözle ve tek delikten bakmak insan için bir eksiklik halidir.

Hayatı hayat gibi anlamakta, hayatı hayat gibi yaşamakta onun hallerini algılayabilmek, insan ufkunun zenginliğindendir.

Eşref-i mahlûkat olan insanda bin bir özellik, insandan insana değişen tercihler, huylar, görünüş farklılıkları, insanın beşikten başlayarak hayat boyu girdiği fiziksel haller, vasıflar, takındığı tavırlar… Tabii ki her insan tekinin milyarlarcası…

Bu nasıl bir zenginlik, bu nasıl bir sanat ve nimettir?

Nimet ve sanat olan sadece insan halleri değildir, kâinat da başlı başına Kudret-i Sani’nin mükemmel bir eseridir.

Nice bin haller vardır insanoğlunun yaşadığı mekânlarda. Doğadaki değişim ve devinim, gece gündüz, mevsim döngüleri Yaradan’ın canlılar ve eşref-i mahlûkat için takdir ettiği hallerdir.

Yüce Yaradan mevsimlerin her haliyle bizlere nimetlerin her çeşidini sunar, bizi bir durağanlıkta sabitlemeyerek bize yaşama çeşitliliği bahşeder.

Şimdi binlerce halden bir hal olan yeni bir ilkbaharın kapısındayız.

Bir büyük sarayın bahçesinde binlerce güzellik sunulacak insanoğluna: Gözler için, ruhlar için nimetler; kuş ve çocuk sesleriyle kulaklar için nimetler, hayatı idame ettirmek için sofralara vesile olan binlerce nimet… Şairlere ilham, çiftçilere ekme biçme için ekmek kapısı olacak fırsatlar…

Kışın kanadı ıslanmış aç serçeye sıcaklık ve rızık… Kapalı kalmış hayvanat için yeni ortam, yeni yiyecekler…

Bulutlanmış kapkara gökyüzü için mavi beyaz derinlik… Çocuklar için şen ortamlar ve can bulan parklar…

Dağların, dağ eteklerinin, ağaçların usta bir ressamın sihirli fırça dokunuşları gibi giydirilerek renklenmeleriyle göz seyrine ikram, gezmeye ve ziyarete fırsatlar…

Bir müjdeci insan gibidir ilkbahar yaza giden yolda, yazı müjdeleyerek daha bir güzele davet eden.

Hayatı bahar gibi olsun diye düşünülerek güzel bir kıza BAHAR adı olacak kadar takdir edilen bir mevsim…

Kız ve erkek evlatlarımıza başka adlar da koyduk ilkbahara dair.

İlkbaharın YAĞMUR’unu, yağmurun DAMLA’sını, BULUT’unu, BORA’sını çok sevdik.

İlkbaharın LÂLE’sini, NİLÜFER’ini, NERGİS’ini, MENEKŞE’ni GÜL’ünü, gülün ITIR’ını da…

Yaşamak, görmek, hissetmek ve düşünmek için nice nimetler var kâinatın ilkbahar sofrasında.

Sayfaları bitiririz de baharın güzelliklerini ve ikramlarını saymakla bitiremeyiz.

Yaşadık, gördük, hissettik, düşündük, yedik içtik bu mana ve nimet dolu sofrada.

Elhamdülillah!

Ramiz AYDIN