KAN/AR/YA - Mustafa DOĞAN
Bahçendeki güllerle vedalaştım dün gece
Yaşamaktan yoruldum yemin olsun naz değil
Düğümlerini çözdü dilimdeki bilmece
Bu hicrana isyanım hâşâ itiraz değil
İmtihan dünyasıdır Hak kulunu sınar ya
Benim derdimi bilmez Lokman Hekim kanarya
Suretimdeki dağın heybeti yaralıdır
Rüzgârın saçlarını yamacıma sen getir
Ömür hüzzam faslında güftesi karalıdır
Bir hıçkırık busesi yüreğimi titretir
Dudağımdan dualar son arzuyu sunar ya
Sehpalar sır saklamaz çek ipimi kanarya
Yanmayı murat eden ateşi aşk saymaz mı?
Arzuhal sokağında umut kanımı döker
İnsan bunca yaşar da bir gün olsun aymaz mı?
Bir karınca misali susuz göle su çeker
Bahara küsmüş bağda tomurcuklar kanar ya
Çığlığıma çığ düştü gidiyorum kanarya
Kaderin köprüsüne infazımı bağladım
Aklımı aklamıyor cevapsız bin bir sual
Saklanıp gözlerimden gizli gizli ağladım
Sabır çekti sinemde içimdeki infiâl
Güneş gider ay gider gece göğe konar ya
Benim içimdeki ben beni bilmez kanarya
Sulara yön verirken, damlanın pusulası
Umutlar akıp gider bir melalin peşinden
Zehirli hançer gibi bu derdin heyulası
Kâbuslar inmek bilmez uykuların döşünden
Şahdamarım belki de bu/harımda yanar ya
Kılımı kıpırdatmam kır kalemi kanarya
MUSTAFA DOĞAN