HİKÂYELER
HİKÂYELER
avatar
30 Ağustos, 2021
811 gösterim

MAZİNİN GÖLGESİNDE (Öykü) / Ülkü DURAN BULUT

MAZİNİN GÖLGESİNDE (Öykü) / Ülkü DURAN BULUT

Rasim Bey, her gün pencerenin kenarında oturur; bisiklet süren ve patenle kayan çocukları izler, maziyi acı bir tebessümle anımsardı. Hayatı bisiklet üzerinde geçen, kırk yaşında patenle kaymayı öğrenen Rasim bey, kendisini hep genç hisseder; ne zaman yaşlılıkla ilgili bir konu açılsa rahatsız olurdu. Patenle kayarken etrafındaki çocukların ona amca demesine tahammül edemezken, seksenli yaşları kabullenmesi zordu. Rüyalarında bisiklet sürer, uyanınca mazinin gölgesinde, anılarının sonbahar yaprakları gibi sararıp rüzgârlarla savrulduğu yerden dışarıya bakar ve eski günlerini özlerdi. Yine böyle bir gündü. Rasim Bey pencerenin kenarındaki koltuğa oturmuş, bisiklet turuna çıkmak üzere hazırlık yapan gençleri izliyor ve düşünüyordu. Çocukluğunda, frenleri tutmayan bisikletiyle yokuş aşağı yuvarladığı günü hatırladı, aylarca geçmeyen yaralarının acısını ruhunun derinliklerinde hissetti. O günlere dönmek için neler vermezdi ki…

Bu duygular, Rasim Bey ‘i dipsiz bir boşluğa iterken anıları beynine hücum ediyor, yaşlı bedenine olan nefreti artıyordu.

Düşüncelerini kontrol altına alamayan Rasim Bey, hazırlıklarını tamamlayıp mahalleden uzaklaşan gençlerin ardından baktı, kıskançlığı ve öfkesi zirveye tırmandı, kendisine göre hızlı fakat yavaş adımlarla evden çıktı. Apartmanın bodrumuna gitti. Yıllardır orada duran paslanmış tozlu bisikletine binmeye çalıştı, başaramadı, dengesini kaybetti ve yere düşünce öfkeden deliye dönen kederli adam, üzerine düşen bisikleti yorulana kadar tekmeledi, sonra yüzünü kapatıp ağlamaya başladı. Bitmeyen isyanı, kontrolsüz hareketlerini arttırınca yerdeki aynayı aldı; bembeyaz saçlarına, göz çevresindeki kırışıklıklarına, burnundaki zayıflıktan iyice belirginleşmiş kemiğine öfke ve nefretle baktı, çığlığa benzer garip bir ses çıkararak aynayı yumrukladı. Kanayan elinin acısını yüreğinde hissetti, ruhunun saldırılarına yorgun bedeni daha fazla dayanamayarak teslim oldu.

Acı, öfke ve özlemin yürekteki volkanik patlaması, taarruzla dağılan şarapnel parçaları gibi etrafa saçılan ayna kırıkları, elleri kan içinde yere yüzükoyun uzanmış bir adam, yerdeki bisiklet parçaları, çığlık seslerine karışan ambulans siren sesi, Rasim beyin yenilgisinin canlı şahidi olarak kayıtlara geçti.

Olay, ertesi gün basına yansıdı ve gazetedeki haber şöyleydi: Fiziksel aktivitelerini yerine getiremeyen Rasim bey, yaşadığı sinir krizinin etkisiyle yaşlı bedenine savaş açtı ve olay yerinde feci şekilde can verdi.