ÖLÜLER KOROSU / İbrahim BİRGÜL
Bir ölüm sokağından geçiyorum
Sokağın köşesinde mezar taşı yapan ustanın
Mezarlığa tedirgin bakışları kadar biriken garip bir şeyler oluyor gözlerimde
Koro halinde ölülerin, ölmeyen ruhlarının seslerini duyuyorum
Kıyamet telaşı oluyor yaprakların uçuşu
Bir ölüm sokağından geçiyorum
Ben geçerken sokaklardan düşünceli adımlarımla
Mevsim başı öne eğik şekilde evriliyor başka mevsimlere
Veda ediyor güz kasvetli bakışlarıyla
Oturup bir yaprak ile ağıtlar yakıyorum geçen zamana
“Aslında” ile başlayan cümleler kuruyorum, kelimeler beni tanımlamaya çalışıyor
Ben geçerken sokaklardan düşünceli adımlarımla
Uçacak kuşlar yalın ayaklarıyla şarkılarımı ıssız okuyunca ben
Yüzüme çarpan sesinden gözlerimi yıkamalıyım
Ellerin uyandırmalı hoşuma giden rüzgârlı ve baygın uykumdan beni
Uzayıp giden köy yollarından bir yer bulmalıyım kendime ağaç altı bir yer
El sallamalıyım bilmediğim insanlara, göç kervanlarına
Uçacak kuşlar yalın ayaklarıyla şarkılarımı ıssız okuyunca ben
Bir ağaç altında ülkeler bulmalıyım senin adınla şarkılar yazılan
Göğe doğru baktığımda duraklar görmeliyim yalnız senin beklediğin
Üşüyen yanlarıma yeni güneşler doğmalı, senin mevsiminden gelen
Bakışlarının ısıttığı yerlere göçmeliyim sonra
Yönümü dönmeliyim olduğun yerlere
Bir ağaç altında ülkeler bulmalıyım senin adına şarkılar yazılan
Yaşamak için bahaneler üretmeliyim ve az kullanılmış hayaller
Çıkıp dağlara doğru leyleklere bakmalıyım tellerde ip atlayan
Dilim döndüğünce bağırmak istiyorum köy kızlarının yüzündeki gönülsüz yaşamlara
Dirilmek isterim belki düşüp kalkamadığım yerlerden
Bir tutam hayat kurtarmalıyım payıma düşecek olanlardan
Yaşamak için bahaneler üretmeliyim ve az kullanılmış hayaller
İBRAHİM BİRGÜL