TEKNE / Yavuz DİNÇ
I.
bir tekne
tıka basa istiflenmiş mülteci
iştah kabartan pazarlık
simsarlara arpalık
tacire mal
bir tekne
tıka basa istiflenmiş mülteci
tüm elemlere doymuş huzura aç
kamburlaşmış acılar sırtında
kucağında çilelerle kundaklanmış çocuk
bir yol umuda açılan kapı
bir yol meşakkatli ve uzun
ucunda uzlet özlem ve ölüm
ardında bırakılmış hüzünlü hikayeler
bir tekne
içinde yorgunluktan bitap mülteci
deniz kabarmış ve hırçın
kara bulutlar ecel yüklü
soran Musa konuşan Hızır
sır olacak yolda mülteci
alabora olmuş teknesi
masmavi bir çölün ortasında nefessiz kalmış çocuk
sahile vurmuş çarmıha gerilmiş
yükselir yaşamak feryadı gözlerinden
kahrolası şirketler
kahrolası para babaları
mülteciden kan çıkar
sende dönüşür banknotlara
mülteciden ah çıkar
sende dönüşür kahkahaya
mahkumsunuz beddualara
taşıdığınız odun ateşine
parsellediniz mazlumların umutlarını
parsellediniz mazlumun kursağındaki ekmeği
mavi denizi kara toprağı ve gökyüzünü
sahte merhamet satarlar maskeli baloda
ardından kanını emmeye gelecek vampirler
ahtapot gibi kollarını derinlere salmış baronlar
sökecek ruhunu bedeninden
kalbini altın kâsede sunacaklar çakallara ey çocuk
II.
rüzgâr eser poyrazdan
bir tutam özgürlüğün kokusu beraberinde
kokla hisset çocuk
var gücünle çek içine
gecenin karanlığında ayın şavkı
özgürlüğün feneri olacak
denizde bir tekne
teknenin içinde umuda koşanlar
bak ecel kokusu eser kuzeyden
bulutlar kararır ufukta kapatır dolunayı
arsız dalgalar kabarır da durur
ve ardından hayalleri batıracak kopan fırtına
sonbaharı yaşar teknede çocuk
sararır bütün umutları
uçuşan hayaller sarar çehresini
bekler teknede şafağı
tekrar umudun ışıltısı yükselecek mi
dalgalar vururken tekneye
bekler özgürlüğe uzanan bir el
üşümüştü teknede
dönüp güneşe bakar gözleri nemli
belki güneşin sıcaklığını iliklerinde hissetmeli
yoksa çocuk ve umudu yok olup
demir atmak üzere sonsuzluğa
hüzün çökecek tekneye
oysa umudun ışıltısı gözlerinde iyice solmuş
ve yorulmuştu çocuk
her bulduğunda kaybetmekten umudu
ama vuslatta vardı tatlı bir özgürlük
söner yavaş yavaş gözlerindeki ışık
kaskatı kesilmiş bedeniyle
ruhu sonsuz bir özgürlüğe kulaç atar çocuk
YAVUZ DİNÇ